‘Okunabilir’ Çevrimiçi İçerik Nasıl Yazılır (4 Hızlı İpucu)

Normal bir kitapta yazan makale ile internet sitesi üzerinde yazılı bulunan makaleler üzerinde biçimsel olarak birçok fark bulunur. Sadece kâğıt boyutunun yeterliliğinden değil, bu durumda içeriğin bütünsel yayınını da göze almamız bu farkı doğruluyor.

İnternet sayfalarında yer alan içeriklerin mutlak suretle okunabilir olması gerekiyor. Bunun anlamı, okuyucuların bir bölümden diğerine geçerken anlam bütünlüğünü kaybetmemesi ve istenilen datalara hızlıca ulaşılabilmesi anlamına geliyor. Bunun önemini ise, “İçeriğin okunabilir olması, ziyaretçileri sayfa üzerinde daha uzun süre tutacaktır” cümlesiyle belirtebiliyoruz. Sitenizin içeriklerini cazip bir forma sokmak adına belli noktalara özel olarak dikkat etmeniz gerekir.

Okunabilir İçerik Nedir?

Okunabilir içerik, insanların web sitesi ziyaretlerindeki okuma alışkanlıklarına işaret ediyor. Normal bir kitap okurken cümlelerin hepsini dikkatlice okursunuz. Bu durum web sayfasında biraz daha düşük dikkatle gerçekleşebiliyor. Kısacası, web sayfası üzerinde tüm cümlelere değil ama istediğiniz bölümlere ulaşmaya odaklanıyorsunuz. Bu açıdan bakınca, web sitelerinde çok uzun yazılara yer vermek ziyaretçiler için siteyi kullanışsız gösterir. Bu sorunun çözümü ise, yazı içeriğini ziyaretçilerin okuma şekillerine göre uyarlamaktır. Yazıyı birden çok bölüme ayırarak, onu hızlıca bölümler arasında atlanır duruma getirebilirsiniz. İnternet sayfalarının okunabilirliğini artırmanın biçimsellikle büyük bir ilgisi bulunuyor. Bu biçimsel avantaja ulaşmanın da birçok anahtarı bulunuyor.

Okunabilir İçerik Yazma (4 İpucu)

Web sayfası üzerinde okunabilir içerikler hazırlamak için, yazım tarzınızı değiştirmenize gerek yok. Buna karşın metin biçiminde birtakım değişikliklere, biçimlendirmelere gitmek, ziyaretçilerin ilgisini o web sayfasında yer verdiğiniz yazı üzerine daha fazla çekebilir.

1.Alt Başlık Kullanımı

Örneğin, şu an okuduğunuz makale üzerinde de birçok alt başlık söz konusu ve bunların sayısı size çok fazla görünebilir. Fakat bu bölümlerin her biri ayrı bir konuyu kapsıyor. Kural olarak şunu kabul edebilirsiniz: konu değiştiğinde farklı bir alt başlık ile başlamak gerekiyor. Bu alt başlıklar da, alttaki örnekte olduğu gibi doğal bir yapıda olmalıdır.

  • Ana bölümler için H2 metin tipini kullanın.
  • Ana bölümün altındaki başlıklar için H3 metin tipini kullanın.

Alt başlıkların çokça kullanımı, ziyaretçilerin okumalarını kolaylaştırıyor. Alt başlıkların bir başka avantajını ise arama motorlarında görüyoruz. Arama motorları, içeriğin konusunun neleri kapsadığına dair taramalarında bu alt başlıklara da bakıyor. Kısaca oluşturulan alt başlıklar, tam olarak bölümün içeriğinin ne olduğuna işaret ediyor. Bu durum hem SEO metin hazırlanmasında hem de içeriklerin okunabilirliğini artırmakta büyük fayda gösteriyor.

2.Daha Kısa Paragraflar

Sıra geldi içeriğin biçimlendirilmesine. En kötüsü, içeriğin uzun ve sıkıcı cümleler, paragraflar halinde oluşturulması olarak dikkat çekiyor. Paragrafların uzunluğu, kullanıcıların web sitenizden uzaklaşmasının süratine etki ediyor.

Hele ki bu sıkıcı paragrafların birden çok şekilde yazıya konumlandırılması, içeriği okumak isteyen ziyaretçiler için oldukça sıkıntılı bir hale bürünüyor. Diğer bir açıdan uzun paragrafları bölmek, içeriğinizi daha okunabilir bir hale getirebiliyor. Ayrıca, negatif alanların (beyaz boşluk) mevcudiyetini artırmanız, okuyucuların gözleri için daha az yorgunluk anlamına geliyor.

Paragraflar için kesin belirlenmiş bir uzunluk kuralı bulunmuyor. Neticede farklı cihazlarda, metnin görünümü de farklı oluyor. Ancak metinleri incelediğinizde birçok bölüm oluşturmak için gerekli fırsatları, pratik bir şekilde önünüzde buluyorsunuz.

Her konu değişiminde bir satır sonu eklemeyi ihmal etmeyin. Paragraf uzunluğuna dikkat etmenizi bir kere daha tavsiye ediyoruz; ama bu konuda takıntılı biri olmayın. Yazının, daha okunabilir olması için sadeleşmeye ihtiyacı bulunmuyor. Sadece uzun ve karmaşık kelime topluluklarında uzak durmaya gayret edin.

3.Görsel Eklentiler

Sıradan okuma kitaplarında da görseller, içeriği daha fazla dikkat çekici kılıyor. Bu web için de geçerlidir ama mutlak bir kural olarak kabul edilmez. Sadece resimler değil, bilgi içeren tablo ve listeler de içeriğin okunmasına destek veriyor.

  • Görsel araçlar, uzun paragrafları bölme imkanı veriyor.
  • Görsel araçları, vurgulamak isteğiniz noktaları işaret etmek için kullanabiliyorsunuz.
  • Karmaşık verileri detaylandırmak yerine tablo kullanmak, okuma alışkanlığına rahatlık getiriyor.

Resimleri, sadece sayfayı doldurmak için kullanılacak ek araç olarak görmemeniz gerekiyor. Kullanılan her görsel, aydınlatmak istediğiniz bir noktaya dair işaretleri barındırmalıdır. Doğru seçilmiş görseller, ne hakkında yazı yazıldığını gösteren iyi bir örnek olarak web sayfanız üzerinde yerini alır.

4.Mobil Cihazlar İçin Yapılacak Biçimlendirme

İnternet erişiminde mobil cihazların kullanım oranı her geçen gün artıyor. Burada, uzun biçimli makalelerin küçük ekranlarda okunmasının zorluğuna değinmemiz gerekiyor. Bu zorluğu hepiniz bir şekilde yaşamışsınızdır. Eğer web sitenizin mobil cihazlardaki görünümü okuma kolaylığı sağlamıyorsa, bu durum ziyaretçilerinizi olumsuz etkiler.

İyi haber; şimdiye kadar verdiğimiz tavsiyelere uymanız durumunda mobil cihazlar açısından oldukça fazla avantaja sahip olabilirsiniz. Kötü haber; negatif boşluklar muhtemelen canınızı sıkacaktır, bu yüzden bu boşlukların boyutlarına ve konumlarına dikkat etmelisiniz. Web sitenizin tarzı ve yazı tipografisi, mobil cihazlardaki yayınlarınıza da etki ediyor, unutmayın!

İçeriğinize her ne kadar güvenseniz de mobil cihazlardaki görünümünden memnun değilseniz, yeni bir site tasarımı yapmanızı öneriyoruz.

0 Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer İçerikler