Bu İçerikte Bahsedilen Konular
Küçük bir işletme sahibiyseniz, sahip olduğunuz her şeyden en iyi şekilde yararlanmak en büyük önceliğiniz olmalıdır. Bu amaçla kapsamlı araştırmalar yapmalı, toplanan verilerin rehberliğinde doğru adımları erkenden atmalı ve belirli iş hedeflerine veya kitlelere yönelik tasarlanmış eyleme geçirilebilir stratejiler bulmalısınız. Diğer bir deyişle, hem denenmiş ve test edilmiş konularda uzman olmanız ve hem de sürekli değişen piyasa koşullarında başarılı olmak için kendinizi sürekli olarak yeniden keşfetmeniz gerekmektedir.
Son on yılda pazarlama stratejileri büyük ölçüde değişmiştir ve küçük işletmelerin çevrimiçi platformlarda daha fazla tanınır olma gerekliliği, COVID-19 salgını nedeniyle özellikle artmıştır. 2021 koşullarını da dikkate alarak, küçük işletme pazarlama stratejinize dahil etmeniz gerektiğini düşündüğümüz 10 fikri aşağıda listeliyoruz.
1. İdeal müşterinizi tanımlayın
Odaklanmış bir pazarlama stratejisi oluşturmak istiyorsanız, ilk olarak kime satış yaptığınızı bilmeniz gerekmektedir. Herkese satış yapmaya çalışmak çekici bir fikirmiş gibi görünebilir, ancak büyük olasılıkla sınırlı kaynaklarınıza aşırı yüklenmenize ve çabalarınızın etkinliğinin azalmasına neden olacaktır.
Bunun yerine, ideal müşteri kitlenizin kim olduğuna odaklanın ve onlar için bir alıcı kimliği oluşturmaya çalışın. Pazarlama kimliği veya müşteri profili olarak da bilinen alıcı kimliği, sunduğunuz ürün veya hizmetlerle ilgilenebilecek hayali bir kişiliktir ve şunları içermelidir:
- Kişisel bilgiler: isim, yaş, konum, medeni durum
- Mesleki bilgiler: çalışılan pozisyon, gelir, geçmiş iş deneyimi, şirket, üstlendiği kilit roller
- Psikografi: sevdikleri ve sevmedikleri, kişisel ve mesleki zorluklar, hedefler, arzular, değerler, inançlar
- İçerik tüketim alışkanlıkları: haber ve eğlence kaynakları, tercih edilen sosyal medya kanalları, takip edilen hesaplar ve bloglar, çevrimiçi harcanan saatler
2. Teklif ettiğiniz değeri tanımlayın
Artık ideal müşteri kitlenizin kim olduğunu bildiğinize göre, onları sizden satın almaya neyin motive edeceğini belirlemeli ve bu hususu vurgulamaya başlamalısınız. Bu, “değer teklifi” olarak bilinen şeydir, yani müşterilerinize sizi tercih etmeleri karşılığında vaat ettiğiniz değerdir ve sizi rakiplerinizden ayıran en önemli şeydir. Tüketicilerin aralarından seçim yapabilecekleri binlerce seçeneğe sahip olduğunu düşündüğümüzde, neden benzersiz olduğunuzu izah etmek her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahiptir.
Alıcı kimliğiniz ve değer teklifiniz, pazarlama stratejinizin temelini oluşturur. Müşterilerinizle temas kurduğunuz her noktada ve aşamada size rehberlik edecek şeyler bunlar olmalıdır. Web sitenizin tasarımı, marka logonuz, konuştuğunuz dil, ürünleriniz ve müşteri desteğiniz bunlara göre şekillenmelidir. Değer teklifiniz, rekabetçi analiz ve hedef kitlenizin derinlemesine anlamanızı sağlayan kapsamlı bir araştırmanın ürünü olmalıdır.
Bir değer teklifinde şunlar olmalıdır:
- Müşterinizin özellikleriyle uyumlu olması. Değer teklifi müşteri kitlenizin yaşam tarzıyla uyumludur, elde edebilecekleri bir fiyattadır ve sorunlarını çözer.
- Müşteriye sunulan avantajların vurgulanması. Müşteriye hangi avantajların sunulduğu ön plana çıkarılmalıdır. Bu, ücretsiz teslimattan özelleştirilmiş tasarıma ve kişiselleştirilmiş müşteri hizmetlerine kadar her şey olabilir.
- Sizinle diğer markalar arasındaki farkın (ve onlardan nasıl daha iyi olduğunuzun) vurgulanması. Örneğin ürünlerinizin her biri el yapımıysa, sürdürülebilir kaynaklı malzemeler veya patentli teknoloji kullanıyorsanız bunları vurgulamanız gereklidir.
3. Bir web sitesi yaratın
İnsanlar aradıkları ürün ve hizmetleri bulmak için çevrimiçi aramalara neredeyse tamamen bağımlı hale gelmiştir. Hangi sektörde olursanız olun, insanların hakkınızda bilgi edinebilecekleri ve sizinle iş yapmak için kullanabilecekleri bir web sitesine ihtiyacınız vardır. Profesyonel bir web tasarımcısı olmasanız bile, küçük işletmeniz için mükemmel bir web sitesi yaratmanıza yardımcı olabilecek yeterli sayıda çevrimiçi araç mevcuttur. İhtiyacınız olan üç temel aracı aşağıda listeliyoruz:
Web Hosting
Bir web hosting, web sitenizin İnternette “yaşadığı” yerdir. Bir web hosting hizmetine kaydolduğunuzda, ilgili şirketin sunucusunda dosyalarınız depolanmaya başlanır ve sanal dünyanın size erişmek için kullanabileceği bir alan size tahsis edilir.
İçerik Yönetim Sistemi (Content Management System – CMS)
Bir web hostunun ardından, dijital içeriğinizi yüklemek ve yönetmek için WordPress, hazır web sitesi tasarım aracı gibi bir CMS’ye ihtiyacınız olacaktır. Bunlar en kullanıcı dostu CMS platformları arasındadırlar ve tercihlerinize göre bir web sitesi oluşturmanıza olanak tanıyan çok çeşitli şablonlara sahiptirler.
eTicaret platformu
Eğer çevrimiçi satış yapmayı planlıyorsanız, ürünlerinizi ve hizmetlerinizi sergileyen, ödemeleri halleden, teslimatlar ile envanteri yöneten ve alıcı davranışını takip eden bir e-ticaret platformuna da ihtiyacınız olacaktır.
4. Doğru alan adını kaydedin
Üstün kalitede bir web sitesini kullanıma hazır hale getirdikten sonra, ona uygun, şık, profesyonel ve bir marka olarak kullanılabilecek bir alan adına ihtiyacınız olacaktır. Alan adınız web adresinizden farklıdır ve daha fazlasıdır. Çevrimiçi kimliğinizin giriş noktası olduğunu söylemek mümkündür ve doğru ilk izlenimi yaratan bir alan adı seçmeniz çok önemlidir.
Alan adınızı seçip kaydederken göz önünde bulundurmanız gereken bazı hususlar şunlardır:
Kısa ve basit olsun
Alan adınız ne kadar kısa olursa, onu hatırlamak ve yazmak da o kadar kolay olacaktır. İki basit kelimeden fazlasını seçmeyin. Karmaşık yazımlardan, sayılardan, kısa çizgilerden veya alan adınızı spam gibi gösteren diğer öğelerden kaçının. Örneğin, www.brandnamez-store.com sahte bir web sitesi izlenimi veriyor, ancak www.name.store anlaşılır, kısa ve akılda kalıcı bir alan adı.
Marka adınızı kullanın
Markanız faaliyet gösterdiğiniz tüm platformlarda tutarlı olmalıdır, bu nedenle şirketinizin adını içeren (veya ona mümkün olduğunca benzeyen) bir alan adı seçmelisiniz. Alan adınızı gören kişiler, onun size ait olduğunu hemen anlayabilmelidir.
Doğru alan adı uzantısını seçin
Faaliyet gösterdiğiniz sektörü tanımlayan bir alan adı uzantısı kullanarak, onu daha anlamlı ve işinizle alakalı hale getirebilirsiniz. Örneğin bir çevrimiçi mağaza işletiyorsanız .store, bir teknoloji girişimiyseniz .tech (www.name.tech), bir sanatçı veya emlak şirketiyseniz .space sizin için mükemmel bir uzantı olabilir.
Marka Tescil sorgulama
Alan adınızı kaydetmeden önce, yasal sorunlar yaşamanıza neden olabileceği için birinin ticari markasını veya telif hakkını ihlal etmediğinizden emin olmak için kapsamlı bir kontrol yapın.
5. Arama motorları için optimize edin
İşletmenizin çevrimiçi ortamda keşfedilmesini nasıl sağlarsınız? Bunu yapabilmeniz için arama motorlarının sonuç sayfalarında üst sıralarda çıkabiliyor olmanız gerekir. Web sitenizi SEO dostu yapmak için pek çok şey yapmalısınız ve bunlara sürekli devam etmelisiniz, zira arama motoru algoritmalarının sürekli olarak gelişip değişir. Ancak göstereceğiniz çabaya değecektir zira organik trafik, işletmeniz için nitelikli satış potansiyeli yaratmanın en iyi yoludur. Aşağıda göz önünde bulundurmanız gereken birkaç SEO uygulamasından bahsediyoruz.
Web sitenizin kullanıcı deneyimini iyileştirin
Temiz, sezgisel ve gezinmesi kolay bir tasarım kullanmak ve sayfaların hızlı yüklenmesini sağlamak, her web sitesinin doğru yapması gereken iki temel unsurdur. Google, 2019’dan bu yana internette gezinmek için giderek daha fazla sayıda kişi cep telefonlarını kullandığından web sayfalarını sıralamak için sunulan içeriğin mobil sürümünü kullanıyor. Dolayısıyla web sitenizin duyarlı, yani tasarımını görüntülendiği cihaza göre otomatik olarak ayarlayan bir tasarıma sahip olduğundan emin olun.
Anahtar kelime araştırması yapın
Sektörünüzle ilgili yüksek hacimli arama anahtar kelimelerini web sitenize dahil ederek, arama motorlarına web sitenizin insanların aradıkları şeylere yanıtlar ve çözümler sağlamak için gereken içeriğe sahip olduğunu bildirmiş olursunuz. Bu işin püf noktası, içeriğinizi anahtar kelimelerle doldurmak değil, onları sayfa başlıklarınız, meta açıklamalarınız ve metin başlangıçları gibi doğru yerlerde kullanmaktır.
Öne çıkarılan pasajlar (snippet) kullanmaya çalışın
Google, bazı web sitelerinden birkaç cümle alarak bunları kişilerin arama sorgularına çabucak cevap verebilmek için kullanır. Buna öne çıkarılan pasajlar (featured snippets) adı verilir. Bu tip pasajlar, arama sonuçları sayfasının üst kısmında görüntülenir ve içeriğinizin bu amaçla kullanılması, rakiplerinize karşı önemli bir SEO avantajı elde etmenizi sağlar. Web sitesi verilerinizi yapılandırarak ve Google’ın onları daha iyi anlamasını sağlayacak etiketler (etkinlikler, yerel işletmeler, tarifler, restoranlar, vs.) ekleyerek öne çıkarılan pasaj olarak seçilme şansınızı artırabilirsiniz.
6. İçerik pazarlamaya yatırım yapın
Küçük işletmelerin pahalı reklam kampanyalarına yatırım yapacak bütçesi genellikle yoktur. Bunun yerine, müşterilere sundukları değere ve yarattıkları marka imajına güvenirler. Bu bakımdan iyi bir haberimiz var: Yüksek bir bütçe gerektirmeyen kaliteli ve konuyla alakalı içeriğin yerini hiçbir şey tutamaz. Web kullanıcıları, aradıklarını bulmak için genellikle reklam sonuçlarını atlar ve ilk birkaç organik arama sonucuna tıklar. Bu alışkanlığı, uzmanlığınızı sergilemek, ürünlerinizi tanıtmak ve insanların istedikleri şeyleri sunmak için lehinize kullanabilirsiniz.
İçerik pazarlama stratejinizi belirlerken şunları dikkate alın:
- Hedef kitlenizin aradığı trend konuları veya anahtar kelimeleri tespit edin. Anahtar kelime araştırmasında size yardımcı olması için Google Ads ve SEMRush gibi araçları kullanabilirsiniz. Ayrıca, insanların karşılaştığı sorunlar hakkında bilgi edinmek için web sitenizin sayfalarındaki yorumlara ve müşteri hizmetlerine en çok sorulan sorulara göz atın.
- Bir içerik bütçesi belirleyin ve onu aşmamaya çalışın. Pahalı içerik her zaman en iyi içerik anlamına gelmez. Örneğin tüm videolarınızın detaylı ve uzun olmasına gerek yoktur. Bir ürünün nasıl kullanıldığını gösteren kısa ve basit videolar bile değerli bir içerik öğesi olabilir.
- Daha geniş bir kitleye hitap etmek için farklı formatlarla denemeler yapın. Kullanmaya değer en kolay ve en etkili formatlardan bazıları blog makaleleri, kısa videolar, infografikler ve hatta podcast’lerdir.
7. E-Posta listenizi oluşturun
Bir e-posta listesi oluşturmanın pek çok faydası vardır. Bu liste ona katılmayı seçen kişilerden oluşur, dolayısıyla listedeki kişilerin tekliflerinizle ilgilendiğini bilirsiniz. E-posta listeleri, iletişimi kişisel hale getirerek müşterilerinizle yakın bağlantılar kurmanızı sağlar ve gerekli bilgileri hedef kitlenize kolayca iletmenize olanak tanır.
Ancak e-posta pazarlamasının en büyük avantajı, MailChimp, AWeber ve GetResponse gibi uygulamalar kullanılarak otomatik hale getirilebilmesidir. Bu tür araçlar haber bültenleri tasarlamanıza, kişiselleştirilmiş toplu e-postalar göndermenize ve geri dönüşleri takip etmenize olanak tanır.
İnsanları e-posta listenize kaydolmaya teşvik etmek için, web sitenize yalnızca üyelere özel teklifler, özel içerikler veya yeni üyeler özel indirimler gibi abonelik karşılığında değerli bir şey sunan bir açılır pencere ekleyebilirsiniz. Ancak insanlar abone olduktan sonra vaatlerinizi yerine getirmeyi unutmayın ve listenizdeki herkesi e-posta bombardımanına maruz bırakmayın. Üyeleri ilgi gruplarına göre ayırıp sınıflandırmak için eposta pazarlama uygulamaları kullanabilirsiniz. Böylelikle, onlara özelleştirilmiş içerik ve teklifler göndermeniz mümkün olur.
8. Sosyal medyada kendinizi tanıtın
Sosyal medya, küçük işletmelerin takipçileri ile bağlantı kurmalarını, şirketleri hakkında farkındalık yaratmalarını ve markalarını büyütmelerini sağlayan en iyi araçtır. Sosyal medyayı, kendinizi yaratıcı şekillerde farklılaştırmak ve anlamlı bir şekilde etkileşim kurmak için kullanabileceğiniz eğlenceli bir alan olarak görün.
Kullanacağınız kanalları belirleyin
İçeriğinize en uygun ve hedef kitlenizin en aktif olduğu sosyal medya kanallarını seçin. Örneğin ilgi alanına dayalı görsel keşifler için Instagram ve Pinterest mükemmel bir seçimdir. Bir B2B işletmesiyseniz, LinkedIn harika bir seçenek olacaktır.
Web sitenizin içeriğini tanıtın
Web sitenizdeki tüm içeriği birbirine bağlamaya ek olarak, onları sosyal medya için kolay tüketilebilir parçalara ayırabilirsiniz. Örneğin makalelerinizden uzman alıntıları yaparak bunlardan gönderiler oluşturabilir veya uzun bir videoyu bir seri haline getirebilirsiniz.
Yeni özellikleri takip edin
Sosyal medya kanalları sürekli olarak yeni özellikler sunar ve hepsini birden takip etmek zor olabilir. Ancak bunu yaptığınız sürece yatırımınız için maksimum getiri elde edip rakiplerinize karşı ciddi bir avantaj kazanabilirsiniz. Örneğin hem Facebook hem de Instagram ürünleri ve teklifleri birbirine bağlayıp satış yapabileceğiniz ve ürün kataloglarını host edebileceğiniz özellikler sunuyor. Pazarlamacılar bu özellikleri kullanarak ürünleri daha kolay bir şekilde satabilir.
Daima yanıt verin
Sosyal medya tam zamanlı bir iştir. Düzenli olarak harika kalitede içerik yayımladığınızdan emin olmanız ve hem yorumlara hem de mesajlara yanıt vermek için müşteri desteği sağlayan bir sistem kullanmanız gerekmektedir.
9. Analitik verilere dikkat edin
Pazarlama stratejilerinizin ne kadar etkili olduğunu öğrenmek için, attığınız her adımı takip edebileceğiniz ölçülebilir göstergelere sahip olmanız gerekir. Web sitenizi oluşturmak, içerik üretip yayımlamak ve çeşitli dijital kimliğinizi oluşturmak için önemli miktarda zaman ve para harcamanız gerekecektir. Bu nedenle, deneme-yanılma safhası sona erdikten sonra ne yapacağınıza kampanyalarınızdan toplanan verilere göre karar vermeniz en doğrusu olacaktır.