WooCommerce Mağazanızı Hızlandırmanın 17 Güçlü Yolu (2023 Kapsamlı Rehber)

WooCommerce, günümüzde WordPress ile aktif şekilde elektronik ticaret yapmak isteyen girişimcilerin sıklıkla kullandığı bir eklentidir. Açık kaynak kodlu bu e-ticaret eklentisi, standart bir web sitesinin elektronik ticaret sitesine dönüştürülmesinde etkin biçimde rol oynar. Genel olarak ürün satışını optimize etmek ve hızlandırmak motivasyonu ile kullanılan WooCommerce, gün geçtikçe özelliklerini bir adım öteye taşır.

Hangi hacimde e-ticaret yaparsanız yapın ödeme işlemlerinden ürün yönetimine, sipariş yönetiminden vergi hesaplamaya dek aklınıza gelebilecek pek çok noktada WooCommerce’den yararlanabilirsiniz. Bu işlevsel eklenti, mağazayı detaylı bir şekilde özelleştirebileceğiniz sayısız özellikle beraber gelir. Özellikle çevrimiçi satışlar açısından oldukça ideal bir platform, WooThemes tarafından geliştirilmiştir. WooThemes önderliğinde oluşturulan popüler eklenti, ücretsiz kullanımı ve yaratıcılığa oldukça açık özellikleri sayesinde bugüne dek 90 milyon civarında indirildi.

5 milyonun üzerinde web sitesinde kendine yer bulan WooCommerce, sınırlı bir destekle sunuluyor. Bu nedenle kullanıcılar, özellikleri yaratıcı ve etkin şekilde kullanma konusunda fark yaratmak durumunda. Bilhassa WooCommerce mağazanızı, güvenilir biçimde nasıl hızlandırabileceğinizi bilmek, mağaza gelirlerinizin artmasına ve en önemlisi müşteri deneyimini artırmak adına oldukça kritik bir noktadır. Sizler için WooCommerce mağazanızı hızlandırma tüyolarını içeren geniş kapsamlı bir rehber hazırladık.

Bir Online Mağaza için Hız Neden Olmazsa Olmazdır?

Bir online mağazanın hızlı bir şekilde hedef kitlesine hizmet verebilmesi, bariz bir tercih nedeni olarak kabul edilir. Kabul edileceği üzere insanlar çevrimiçi sitelerde vakit geçirirken oldukça dikkat süreleri sınırlıdır. Pratik ve problemsiz bir satın alma deneyimi noktasında doğru iyileştirilmelerin yapılması gerekir. Ticaret sitelerinin yüklenme hızı ne denli yüksek olursa hedef kitle açısından alışveriş deneyimi de o kadar tatmin edici düzeyde olur. Canlı sohbet alanlarından yüksek görüntü kalitesine sahip resimlere, videolardan kullanıcı incelemelerine pek çok dinamik unsur, bu süreci etkileyebilir.

Kullanıcı deneyiminin iyileştirilmesi hem SEO hem de yatırım getirisi açısından somut kazanımlar sunar. Sitelerin yükleme hızının yüksek olması, arama sonuçlarındaki yerini de doğrudan etkiler. Sıralamalarda daha fazla trafik alan siteler, daha fazla satış elde etme noktasında müthiş bir avantaja sahip olur. Online mağazaların yavaş olması, müşteriler açısından güven kayıplarını da beraberinde getirecektir. Tam da bu gerekçelerden dolayı WooCommerce mağazasının hızlandırılması, e-ticaret başarısı için olmazsa olmaz bir unsurdur.

Google tarafından açıklanan verilere göre; mobil kullanıcıların %53’ü, yüklenme hızı 3 saniyeden fazla olan siteleri terk etme eğilimi gösteriyor. Aynı araştırmada, kullanıcıların %73’lük kısmının yükleme hızı yavaş olan siteler yerine rakip sitelere geçiş yaptığı gerçeğini ortaya koyuyor. Sitenizin sayfa yükleme zamanlarında oluşabilecek milisaniyelik gecikmelerin bile çok ciddi bedelleri olabilmektedir. Rekabet payı yükseldikçe, sayfa yükleme hızlarındaki gecikmeler, daha büyük sonuçlar yaratmaktadır. Örnek vermek gerekirse, dünyanın en popüler online alışveriş sitelerinden biri olan Amazon’un sayfa yükleme hızındaki 1 saniyelik yavaşlama bile yılda 1,6 milyar dolarlık zarar anlamına geliyor.

Bütün bu verilerden yola çıkarak WooCommerce mağazanızı hızlandırmanın, rekabet sürecinde sizi rakipleriniz karşısında birkaç adım öne çıkaracağını anımsatalım.

WooCommerce Nasıl Hızlandırılır?

Hız kavramının elektronik siteler için hayati derecede önemli olduğunu yukarıda vurgulamaya çalıştık. Site yükleme hızınız Google sıralama algoritmasından kullanıcı deneyimine kadar birçok konuyu doğrudan etkiler. Online alışverişin özellikle çok yoğun şekilde gerçekleştiği zamanlarda e-ticaret sitenizin olabildiğinde hızlı bir şekilde hizmet sunması ve mevcut kitleyi sitede tutabilmesi gerekir.

Hangi büyüklükte bir WooCommerce mağazasına sahip olursanız olun, performans ve hız ayarlarınızı doğru şekilde optimize ederek, e-ticaret hizmet kalitenizi ve dolayısıyla da gelirlerinizi artırabilirsiniz. Rehber niteliğindeki bu kapsamlı içeriğimizde WooCommerce mağazanızı hızlandırmanın 17 güçlü yolunu sizlerle paylaşıyoruz.

1. Performans için WooCommerce Ayarlarını Optimize Edin

WooCommerce mağazanızı hızlandırmak adına dikkat etmenizi gereken ilk adım, eklentiye dair temel ve özel ayarları optimize etmek. Bu süreçte giriş sayfası URL’nizi değiştirmekle işe başlayabilirsiniz. Biliindiği üzere WordPress tabanlı e-ticaret sitelerinde URL, standart olarak “domain.com/wp-admin/” formundadır. Bilgisayar korsanları ya da botları düşünürsek, bu form oldukça riskli ve basit görünüyor. Bu nedenle giriş sayfası URL’nizi kesinlikle özgün bir hale getirmelisiniz. Ayrıca bu değişikliğiniz hem güvenliğinizi pekiştirecek hem de sitenizin HTTP hatalarına karşı direnç göstermesine yardımcı olacaktır.

Diğer yandan, eğer WordPress e-ticaret sitenizde ayrı bir blog bölümünüz varsa, blog feed’inizde yer alan gönderileri sınırlandırmanız gerekir. Standart ayarlarda bu sınır 10 şeklindedir, ancak siz görece daha düşük bir sınıra çekebilirsiniz. Bu ayarlama, size ciddi bir performans tasarrufu getirecektir. Bu arada sitenizde bulunan ve aktif olarak kullanmadığınız her türlü eklentiyi ya da temayı kaldırmayı da ihmal etmeyin.

2. Hızlı Bir WooCommerce Temasına Yönelin

Mağazanızda hızına ve performansınıza katkı sunacak en doğru, en ideal temaya yönelmeniniz çok önemli bir kriterdir. Neticede tercih edebileceğiniz ya da dışarıdan mağazanıza entegre edebileceğiniz binlerce temadan söz etmek mümkün. Fakat ihtiyaçlarınıza uyan en değerli temayı bulmak her zaman çok kolay olmayabilir. Özellikle kağıt üstünde görsel olarak çok şık gibi dursa da performans açısından sizi geriye götürebilecek temalara dikkat etmeniz gerekir.

Tema ararken doru filtrelemeler yapmak ve bütçenize uygun temalara yönelmek işinize yarayabilir. WooCommerce tarafından sunulan Storefront, ücretsiz olarak kullanılır. Divi ya da Shoptimizer  gibi etkili temalar ise Premium oldukları için ücretli şekilde temin edilir. Bu tip temalar zaten direkt e-ticaret platformlarına özel olarak tasarlandığı için 3’üncü taraf eklentilerin yüklenmesine gerek kalmaz.

3. Eklentilerde ve WooCommerce Uzantılarında Kontrollü Olun

Şu anda WordPress kapsamınsa toplamda 50 binin üzerinde ücretsiz eklentiden söz etmek mümkündür. Buna bir de Premium eklentileri dahil ettiğimizde geniş bir seçenek havuzuyla karşı karşıya oluruz. Hemen hemen her şey için uygun bir eklentinin olması, oldukça cazibeli bir şey olduğu için acemi kullanıcıları kontrolü bu noktada kolayca kaybedebiliyor. Oysa bu eklentilerin ciddi bir kısmı, performans ya da güvenlikle alakalı olarak çeşitli handikaplar barındırabilir.

Eğer eklenti seçimi konusunda zorlanıyorsanız, Natro tarafından hassas bir şekilde oluşturulan WordPress eklenti listesinden yararlanabilirsiniz.

4. WordPress Bellek Limitlerini Yükseltin

WordPress tabanlı elektronik ticaret siteleri, PHP için genel olarak 32 MB civarında bir bellek ayırmayı uygun görür. Fakat platform, herhangi bir problem yaşadığında, söz konusu sınırı bir site için 40 MB’a dek yükseltmeye uğraşır. Öte yandan birden çok platform içinse 64 MB’a kadar yükseltir.

Çoğu senaryoda belirtilen bu bellek sınırlandırmaları, WooCommerce siteleri için yetersiz kalacaktır. Böyle bir senaryoda “İzin verilen bellek boyutu tükendi”  şeklinde bir hata mesajı almanız oldukça olağan. Dolayısıyla sınırı 256 MB düzeyine çekmenizi öneriyoruz. Tabii bunu yaparken, düzenleme öncesinde dosyalarınızın yedeğini almayı da ihmal etmemelisiniz.

5. Görüntüleri Sıkıştırın

Hangi tip bir web sitesi olursa olsun, yüksek çözünürlüklü resimler genel olarak sayfa boyutunun ciddi bir kısmını meydana getirir. WooCommerce platformlarında afişler ya da ürünlere ait resimler olmazsa olmaz unsurlar arasındadır. Eğer sitenizdeki resimleri ideal biçimde optimize etmezseniz, oldukça ağır bir kaynakla baş etmek zorunda kalabilirsiniz.

Görseller, sanılanın aksine videolara kıyasa sayfaların yükleme hızını daha çok etkilerler. Çünkü videolar, her ne kadar çok daha ağır kaynaklar olsalar da genellikle talep üstüne yüklenirler. Bu noktada JPEG sıkıştırma düzeyinizi 85 ya da daha altına çekerek her bir sayfa için 40,3 KB tasarruf elde etme şansı bulursunuz. Diğer yandan resimlerinizde JPEG, PNG, SVG gibi formatları kullanmalı ve çeşitli aralardan yararlanarak görüntüleri güvenli bir biçimde sıkıştırmalısınız.

6. Statik Kaynakları için CDN’yi Kullanın

CDN, İçerik Dağıtım Ağı olarak da tanımlanabilir. Stratejik düzeyde yerleştirile bir sunucu grubu olan CDN’nin en temel görevi çeşitli statik kaynakları önce önbelleğe almak, sonrasında ise bunları verimli şekilde iletmektir. Platformunuz, çok hızlı bir sunucuyla çalışsa da neticede var olduğu coğrafi konumla sınırlı durumdadır. Oysa WordPress CDN’si, standart kullanıcıyla platformun kaynakları arasındaki mesafeleri önemli ölçüde azaltır. Bu durum ağ gecikmelerinin önüne geçer ve TTFB olarak bilinen süreyi düşürür.

TTFB’nin ilk bayta kadar geçen süre olduğunu anımsatalım. Mesela WooCommerce mağazanız Avustralya’daki bir sunucuda ise ve bu süreçte İspanya’dan bir kullanıcı sitenize erişmeye çalışırsa, CDN sitenin varlıklarını konum olarak en yakındaki PoP üzerinden sunmaya çalışacaktır. Bu bağlamda, CDN’lerin statik içerik iletmek adına son derece ideal bir tercih olduğunu vurgulayalım.

CDN hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için burayı ziyaret edebilirsiniz.

7. Kullanmadığınız Komut Dosyalarını ve Stil Sayfalarını Devre Dışı Bırakın

WordPress sayfalarındaki temalar ya da eklentilerin önemli bir bölümü, sitenizde yer alan sayfalara çeşitli stil sayfaları ya da komut dosyaları yüklemektedir. Eğer sayfa içerisinde kullanılmasalar dahi söz konusu varlıkları yüklemeyi sürdürürler. Kullanılmayan varlıkları sayfadan çıkarmadığınızda, sayfa yükleme süreleri yavaşlar ve şişkinlik oluşur. Mesela WooCommerce mağazanızın ana sayfasında ödeme ağ geçitlerine dair komut dosyalarının yüklenmesi, son derece gereksiz bir yük getirir. Sayfanın çalışması adına gerekliliği bulunmayan stil ve komut dosyalarını mutlaka devre dışı bırakmalısınız.

8. HTTP/2 ile Performans Artışı

Günümüzde tarayıcıların e-ticaret platformları ile iletişim kurma noktasında önemli bir gelişim kaydettiğini görüyoruz. Hatırlanacağı üzere http 1.1, bu protokole dair ilk ciddi güncellemeydi. HTTP/2 ise 2015 senesinde bu protokolü bir adım öteye taşıdı ve pek çok açıdan radikal düzeyde geliştirdi. Bu hamle sonrasında hem hız hem de güvenlik ve verim açısından inanılmaz bir yol katedildi. HTTP/2 sayesinde siteler değişik kaynak türlerine sahip olsalar da çok daha hızlı bir yükleme gerçekleştirir.

9. WooCommerce’i Önbelleğe Alabilirsiniz

Önbelleğe almak, isteklerin daha hızlı sonuçlanması adına kaynakları bir istekten geçici olarak depolama işlemini ifade eder. Hem sunucu hem de kullanıcı aygıtında bizzat depolanabilir. WooCommerce’i önbelleğe almak, mağazanın hızlandırılmasında kullanılan yöntemler arasındadır. Önbelleğe alma işlemi ile beraber hem sitenin daha hızlı yüklenmesine aracılık edebilirsiniz hem de sunucunun üstünde bulunan ağır yükü de hafifletmiş olursunuz.

10. Mağaza Veritabanınızı Temizleyin

WooCommerce mağazanızı hızlandırmanın bir diğer yolu ise mağaza veritabanını temizlemekten geçer. Veritabanı, e-ticaret sitenizin akla gelebilecek tüm verilerine dair düzenli bir koleksiyon olarak yorumlanabilir. Ürün sayfalarından etiketlere, kategorilerden siteye dair genel ayarlara, temada eklentilere kadar birçok bilgiyi bu kapsamda düşünmek mümkün. WooCommerce mağazanızı doğru biçimde optimize etmediğiniz takdirde isteklerin işlenmesi uzun sürer. Neticede de çok daha yavaş bir sunucu yanıt süresi ortaya çıkar. Gereksiz olarak tanımlayabileceğimiz çöplerin sıklıkla kaldırılması veritabanı temizliği için gerekli bir aksiyondur.

11. Mobil Öncelikli Deneyime Odaklanın

2024 senesine kadar mobil internet kullanıcı sayısının 5 milyarın üzerine çıkması sürpriz olmayacaktır. Mobil cihazları, toplam sayfa görüntülenmelerinin hemen hemen yarısına tekabül etmektedir. Hatta Hindistan ya da Nijerya gibi ülkelerde bu rakamlar biraz daha yüksek. Akıllı telefonlardan yapılan ziyaretlerin %46’sı e-ticaret sitelerinden oluşuyor. Tam bu nedenlerden dolayı WooCommerce mağazanızın mobil uyumlu olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Google tarafından sunulan Mobil Uyumluluk Testi, bu anlamda size pek çok done sunacaktır.

12. Get New Fragments AJAX İsteğini Devre Dışı Yap

Kullanıcılar sepette bir değişiklik kararı verdiğinde, WooCommerce Get Refreshed Fragments AJAX isteğini devreye sokar. Sepet sayfasını tazeleme yapmaksızın yenilemek müşteriler açısından oldukça cazip bir durum. Ancak çoğunlukla bu durumda bazı e-ticaret sitelerini ciddi anlamda yavaşlatabilmektedir. Pingdom Tools üstünde yapılan testler de bunu doğrular niteliktedir. Boyutunun 1 KB civarında olması aldatıcı olabilir. Bu boyuta rağmen söz konusu isteğin yürütülmesi ortalama 0.76 saniyelik bir zaman kaybı anlamına gelir. WooCommerce mağazanızın “Ürünler” menüsünden bu özelliği devre dışı bırakabilirsiniz.

13. Şişkinliği Kaldırmak Adına Her Şeyi Güncelleyin

WooCommerce mağazanız özelinde eklentilerin, uzantıların ya da temalarınızın sıklıkla güncellendiğinden her daim emin olmalısınız. Güncellemelerin aksatılması, mağazanın yavaşlamasında ciddi bir faktördür. Eğer etkinleştirdiğiniz çeşitli tema ya da uzantılar, geliştiricilerce güncel olarak desteklenmiyorsa, onları kaldırmanın zamanı gelmiştir. Aksi durumda bu tablo, gereksiz bir şişkinlik yaratacaktır.

14. Nesne ya da Veritabanı Önbelleğini Pasif Hale Getirin

WooCommerce mağazanızı verimli ve hızlı bir şekilde kullanmanız adına önbelleğe alma eklentilerine yönelebilirsiniz. Fakat bu eklentiler, eğer ideal bir formda yapılanmazsa, olumsuz bir tablo yaratabilmektedir. Mesela W3 Total Cache’in WordPress özelinde en çok tercih edilen eklentilerden biri olduğu bilinir. Burada veritabanı önbelleği, sayfa önbelleği, işlem kodu ön belleği gibi özel seçenekler bulunur. Bu seçeneklerin bolluğu genel olarak önbellek hakkında sınırlı bilgisi olan kullanıcıların kafalarını karıştırabilir. Barındırma sunucunuz güçlüyse önbellek konusunda bir sorun yaşamazsınız.W3 Total Cache/General Settings kısmından “nesne önbelleğini pasif hale getir” seçeneğini işaretlemelisiniz.

15. Yüksek Kaynak Kullanımı Olan Eklentileri Devre Dışı Bırakın

Kabul etmek gerekir ki kimi WordPress eklentileri, sunucular adına oldukça işlevsel kaynaklardır. Fakat bu tip eklentiler, ne kadar verimli olurlarsa olsunlar neticede CPU ile RAM’in ciddi bir bölümünden yararlanırlar. Size yük getiren ve bu doğrultuda e-ticaret sitenizi yavaşlatan eklentileri tespit etmek adına Query Monitor eklentisinden faydalanabilirsiniz. Bu eklenti size yüklenmiş olan bütün komut dosyalarını süre ve boyut bilgileriyle gösterir. En yoğun istek düzeyine ya da en düşük yükleme sürelerine sahip olanlara dikkat etmelisiniz. Query Monitor sayesinde performans sorunlarınızı belli oranda çözmeniz mümkündür. Tabii bu eklentiyle işiniz bittiğinde, kullandığı sunucu kaynağından dolayı kaldırmayı unutmamalısınız.

16. WordPress için İdeal CDN Ayarlarını Kullanmalısınız

CDN, bilindiği gibi hangi coğrafyada olursa olsun kullanıcılarınızla mağazanızı adeta ışık hızıyla buluşturur. Kaynakların anlık görüntülerini kaydetmesi ve bu verileri en yakın olan sunucuya teslim etmesi, çalışma mantığını özetler. Birçok CDN, WordPress önbelleğe alma seçeneğini standart şekilde devre dışı bırakmaktadır. Fakat kimi CDN’lerin ne yazık ki bunu gerçekleştirmediği bilinmektedir. Böyle bir durum saptamanız durumunda performansınızın düşmemesi için yönetici kontrol panelinden CDN önbelleği ile alakalı ayarı devre dışı hale getirmelisiniz.

17. WordPress Heartbeat API’sini Düzenleyin

Listemizin son maddesinde WordPress Heartbeat API’sine vurgu yapmamız gerekir. Heartbeat API, sunucu ile kullanılan tarayıcı arasında kurduğu bağlantılar sayesinde hemen hemen eşzamanlı güncellemeler oluşturur. API, ortalama 15 ila 60 saniyelik periyotlar halinde sunucuya istekler yollar. Admin şeklinde giriş yapmanız durumunda sunucuya 1 dakika içerisinde birden fazla istek yollamanız, admin panelini kaçınılmaz bir şekilde yavaşlatacaktır. Ücretsiz bir eklenti olan Heartbeat Control eklentisiyle API isteklerinin sıklığını kontrol edebilirsiniz. Dilerseniz bu eklenti üzerinden API’yi olduğu gibi devre dışı bırakmanız da olağan.

WooCommerce hakkında merak edilen diğer tüm detaylara yanıt verdiğimiz içeriğimize buradan ulaşabilirsiniz.

0 Shares:
Benzer İçerikler