Veri Merkezi Nedir?

Dijital dünyada gerçekleştirdiğimiz her eylemin, gerçek dünyada da bir karşılığı vardır. Örneğin bir fotoğrafı herhangi bir bulut sistemine yüklediğinizde aslında fotoğrafınız, o bulut sisteminin bağlı olduğu fiziksel bir alanda depolanır. Elbette bir adet fotoğrafın kapladığı yer çok çok küçüktür. Hayatınız boyunca çekeceğiniz bütün fotoğrafları bir çekmeceye sığacak bir depolama aygıtında saklayabilirsiniz. Fakat iş daha büyük ölçeklere geldiğinde durum farklılaşıyor. Örneğin online oyunların verimli bir şekilde çalıştırılmasını sağlayan veri merkezi alanları çok daha büyük boyutlarda olabiliyor. Anlık olarak aşırı derecede yoğunluğun yaşandığı web siteleri, e-posta trafiği ve anlık ileti hizmetleri de yine veri merkezi ihtiyacı olan alanlardır. Tüm bunlar birleştiğinde ise ihtiyacı karşılayabilmek adına son derece büyük merkezlere ihtiyaç duyulmaktadır.

veri-merkezi

Veri merkezinin geçmişi bilgisayar endüstrisinin ilk çağlarındaki büyük bilgisayar odalarına dayanmaktadır. Veri Merkezleri gibi ilk bilgisayar sistemlerinin işletimi ve bakımı oldukça zordu ve çalışması için özel bir ortam gerekiyordu. İlk bilgisayarlar birçok ekipmanın çok sayıda kablo ile birbirine bağlanması ile oluşmuştu. Çok sayıda ekipmanın birbirine bağlanması çeşitli prosedür ve yöntemleri mecbur kıldı. Örneğin veri merkezlerinde de kullanılan ekipmanların monte edildiği standart raflar, yükseltilmiş zemin, kablo tavaları ilk bilgisayar sistemlerinde de kullanılıyordu. Tek bir ana bilgisayar çok büyük miktarda güce gereksinim duyardı ve aşırı ısınmaması için soğutulması gerekirdi. Güvenlik çok önemliydi çünkü oldukça pahalı olan bu bilgisayarlar askeri amaçlı kullanılmaktaydı. Kritik veri merkezlerinde olduğu gibi, bilgisayar odalarına giriş yapmak için de yetkilendirme söz konusuydu.

Mikroişlemci endüstrisinin gelişme gösterdiği dönemde, özellikle 1980li yıllarda, bilgisayarlar her yere girmeye başladılar, ama çoğu durumda çalışma gereksinimleri göz ardı edildi. Bununla birlikte bilgi teknolojileri işleyiş olarak karmaşa içerisinde gelişiyordu ve şirketler bilgi teknolojileri kaynaklarını kontrol edebilmenin gerekliliğini fark ettiler. İstemci-sunucu modeli ağ mimarisinin gelişimiyle 1990’larda mikroişlemciler(şimdi sunucu denilmektedir) eski bilgisayar odalarında yerlerini almaya başladılar. Ağ ekipmanlarının ulaşılabilir fiyatlarda olması, ağ yapılandırılmış kabloların yeni standartlarla belirlenmesi, sunucuları iş yerlerinde özel bir odanın içerisine koyan hiyerarşik bir düzenin oluşmasını sağladı. Özel olarak tasarlanmış bilgisayar odalarına verilen ‘veri merkezi’ terimi günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Dot-com balonu döneminde veri merkezleri büyük önem kazandı. Kuruluşlar bilgisayar sistemlerini çalıştırabilmek ve internet ortamında varlıklarını oluşturabilmek için hızlı internet bağlantısına ve aralıksız çalışabilme özelliğine ihtiyaç duydular. Küçük işletmeler için bu özellikleri sağlayacak ekipmanların kurulması mümkün değildi. Birçok şirket internet veri merkezi denen büyük tesisler inşa etmeye başladı, internet veri merkezleri küçük şirketlere verilerin saklanması, işletilmesi ve sunulması gibi çeşitli çözümler sundular.

Yeni teknolojiler ve uygulamalarla bu merkezler yüksek düzeyli güvenliğin sağlandığı, 7 gün 24 saat hizmetin alındığı, ölçeklenebilir ve yönetilebilir sistemler haline geldiler.

Bulut bilişimin kullanımının artmasıyla birlikte, iş dünyası ve devlet kurumları veri merkezlerine daha ileri derecelerde örneğin güvenlik, uygunluk, çevresel etkiler ve standartlara bağlılık gibi konularda dikkatlerini yoğunlaştırdılar. Kurumlar açısından bilgi teknolojileri ekipmanlarını bünyesinde tutmak istemesinin temelinde güvenlik konusundaki çekinceleri, kontrolü elinde bulundurma alışkanlığı, bilgiyi başkasının eline vermekten duyulan korku bulunmaktadır. Güvenlik alanındaki gelişmeler işletmelerin bilişim altyapısı ve uygulamlarını kendi bünyesinde barındırma isteğini geriletti. Bilgi teknolojileri hizmetlerinin dışarıdan alınması hız kazanmıştır.

Veri Merkezi İçin gereklilikler;

Akredite olmuş profesyonel kuruluşlardan bir tanesi olan Telecommunucations Industry Association yayınladığı standartlar ile veri merkezi tasarımı için gereklilikleri belirlemiştir.

Veri merkezleri; kritik bilgi işleme kaynaklarının kontrol altında tutulan bir ortamda yönetmeyi sağlar. Günümüzün iş dünyasında süreklilik, yerel veritabanlarını merkezi veritabanında birleştirme ve kaynakların merkezi yönetimi büyük önem taşımaktadır. Bu özelliklere haiz veri merkezleri, günümüz iş dünyası için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır.[1]

Telecommunucations Industry Association yayınladığı TIA-942 Telecommunications Infrastructure Standard for Data Centers, veri merkezlerinin telekomünikasyon altyapısı ve sunucu odaları için minumum gereksinimleri belirlemiştir. Bu standartta sunulan topolojinin herhangi bir boyuttaki bir veri merkezine uygulanabilir olması amaçlanmıştır. Telcordia GR-3160, NEBS Requirements for Telecommunications Data Center Equipment and Spaces, veri merkezi içinde bulunan telekomünikasyon ağları ve bulundukları alan için kriterleri belirtmiştir. Bu kriterler Telcordia ve endüstri temsilcileri tarafından ortak bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkmıştır ve veri merkezlerinde bulunan ekipmanlara da uygulanabilirdir. Bu ekipmanlar aşağıda belirtilen amaçlar için kullanılabilir:

Bir telekomünikasyon şirketinin telekomünikasyon ağını işletmesi ve yönetmesi için kullanılır.
Bir telekomünikasyon şirketinin müşterilerine doğrudan veri merkezi tabanlı uygulamalar sağlayabilir.
Üçüncü partiye, müşterilerine hizmet sunması için barındırılmış uygulamalar sağlayabilir.
Bu tür veya benzeri veri merkezi uygulamalarının bir birleşimini sağlayabilir.

Tanımı ve Niteliği

Çok sayıda dijital sunucunun bir araya geldiği, bu sunucuların birbirlerine ağ yardımı ile bağlı olduğu, devamı olarak faal vaziyette olan ve belirli sıcaklık ve temizlik kontrollerinin titizlikle yapıldığı, devasa boyutlardaki alanlara toplanmış dijital saklama ve işleme cihazlarının tamamına veri merkezi denmektedir. Bu veri merkezleri özel olarak tek bir firmaya hizmet verebileceği gibi birden fazla şirkete de hizmet verebilir. Bu noktada firmaların büyüklükleri önemlidir. Örneğin Facebook veya Google gibi oldukça geniş çaplı hizmet veren şirketlerin kendilerine ait veri merkezleri bulunmaktadır ve bu veri merkezleri yalnızca kendi şirketlerine hizmet verir.

Ufak çaptaki firmalar için veri merkezi hizmeti kiralamak maliyet açısından çok daha mantıklı olacaktır. Çünkü bir veri merkezinin içerisindeki ekipmanların tamamı demirbaştır ve olmazsa olmaz ekipmanlardır. Bu nedenle düşük boyutlardaki verilerin saklanması için böyle bir maliyete katlanmaya gerek yoktur. Bunun yerine sağlıklı bir ön araştırma ile güvenilir bir veri merkezinden hizmet almak uygun olacaktır. Bu sayede hem veri toplama, depolama ve yönlendirme işinde uzman kişilerle çalışarak daha güvenli bir depolama hizmeti kullanmış olursunuz hem de maliyet açısından kazanç elde edebilirsiniz.

Veri merkezlerinin tek önem verilmesi gereken noktası depolama ve güvenlik değildir. Aynı zamanda hız da en önemli unsulardan biridir. Özellikle anlık ileti veya çevrimiçi destek benzeri, anında reaksiyon verilmesi gereken işlerle uğraşan firmalar için hayati öneme sahiptir. Bu nedenle seçeceğiniz veri merkezi firmasını bu kriteri de değerlendirerek seçmelisiniz.